Genç Caz+ 22 albümünü dinlemek ve albüm içeriğiyle ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için tıklayın.

İstanbul Caz Festivali’nin gelenekselleşen bölümü Genç Caz, 20. yılında yaratıcı genç müzisyenleri daha geniş bir çerçevede desteklemek amacıyla isim değiştirdi, Genç Caz’ın yanına “daha fazlası, ötesi” anlamına gelecek şekilde + işareti eklendi. “Genç Caz+” caz, funk, R&B, neo-soul, elektronik müzik, hip-hop türlerinde veya türlerarası müzik yapan tüm genç müzisyenlerin başvurularına açıldı. Genç Caz+ için seçilen topluluklar, hem 29. İstanbul Caz Festivali’nde konser verme imkânı yakaladı hem de festival sonrasında Genç Caz+ 22 albümünü kaydetti. Genç Caz+ 22 albümü, 16 Aralık’ta Sony Müzik Türkiye etiketiyle Spotify, Apple Music, Deezer, YouTube Music, Fizy ve Muud gibi yerli ve uluslararası dijital platformlarda yerini aldı.

2013’te aramızdan ayrılan müzik insanı Mehmet Uluğ’un anısını yaşatmak amacıyla oluşturulan Mehmet Uluğ Fonu’nun desteği ve Sony Music Türkiye’nin işbirliğiyle geçtiğimiz yıl başlatılan Genç Caz+ albüm serisi, 2022 yılında Genç Caz+ konserlerine seçilen toplulukların özgün eserlerinin bir araya getirildiği ikinci albümle devam ediyor. Albüm serisiyle genç, yetenekli, umut vadeden müzisyenlerin yaratıcılık ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesi ve Türkiye’den dünyaya seslerini duyurmalarına olanak sağlanması hedefleniyor.

Genç Caz+ 22 albümünün prodüktörlüğünü Volkan Öktem, Korhan Futacı, Selen Gülün, Deniz Taşar ve Ayşe Tütüncü üstlendi. Usta müzisyenlerden her biri, albümdeki bir parçanın kayıt sürecinde genç sanatçılarla kıymetli müzikal tecrübelerini paylaştı. Albüm, böylece caz nesilleri arasında bir köprü olma görevi üstlendi. Pandemi sonrasında yaşamın yeniden hareketlenmesiyle umutlanan genç müzisyenlerin icra ettiği cazın fotoğrafını çeken müzikal bir belge olmanın yanında albüm, son derece de keyifli.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kaydedilen bestelerinin özgün olması şartıyla albümde yer alan her gruba ve müzisyene koşulsuz bir özgür üretim alanı sunuldu. Her bir parçanın kaydı farklı bir zamanda alındığı için müzisyenlerin birbirlerinden etkilenme olanakları da yoktu. Geçtiğimiz yıl ilk defa yayımlanan albümün müzik çevrelerinde kazandığı itibar, bu yıl da genç müzisyenlerin katılımı için motivasyon kaynağı oldu. Müzisyenlere tanınan bu özgünlük imkânı ve özgürlük ortamı, icra edilen müziği hiçbir tür sınırına sıkıştırmayan, tamamen filtresiz ve bir anlamda eklektik bir güzelliğe sahip bir albümün meydana getirilmesine zemin hazırladı. Açık görüşlü bir bakış açısıyla, bugünün müziğini anlamlandırma adına klasik ya da çağdaş caz türündeki çalışmaların yanı sıra klasik, blues, funk, rap, soul ya da caz etkileşimli yerel müzik ve benzeri tarzlar da albüme konuk edildi.

Müziğin nesiller arası iletişimle, bilgi ve tecrübe aktarımıyla yaratılan ve sürdürülegelen bir kültür olduğunu düşünürsek genç müzisyenlerin usta müzisyenlerden edindikleri deneyimin ne kadar paha biçilmez olduğunu anlayabiliriz. Bahsi geçen deneyimli müzisyenlerin, parçaların temposundan duygu kontrolüne, vurgu noktalarına, nüans farklarına ve hatta enstrüman çalış biçimlerine kadar son derece hassas dokunuşları, bilgece öğütleri ve gençlerin bu bilgileri saygıyla kabullenmeleri, geleceğin müzikal ikliminin bahar havasında geçeceğinin göstergesi. Genç müzisyenler ve mentorlarının yaşları arasında uzun yıllar olsa bile aralarındaki anlayış farklılıkları “müzikal” sohbetlerle kolaylıkla aşılıyor. Genç bir müzisyenin alçakgönüllükle bilgilerini paylaşmakta cömert, tecrübeli bir müzisyenle aynı stüdyo ortamında bulunabilmesi büyük şans. İKSV’nin, Sony Müzik Türkiye ortaklığıyla bu albümün tanıtımını da üstlenecek olması, genç müzisyenlerin kariyerlerinin başlangıçlarında çok büyük bir fırsat olarak nitelendirilmeli.

Genç Caz+22 kayıtlarının hem ekipman yeterliliği hem mühendislik hem de final miks konusunda ülkemizin tartışmasız en iyi stüdyolarından biri olan Babajim İstanbul Stüdyoları’nda gerçekleşmiş olması albümün müzikal değerini de artırdı. Bu albümün kayıt ve miks sürecinde Babajim İstanbul Stüdyoları’nda tecrübesi, çözüm odaklı çalışma disipliniyle harikalar yaratan değerli ses mühendisi Burak Serter ve kayıt asistanı Altuğ Poyraz görev alırken mastering pek çok kıymetli albümün kayıt, miks ve mastering aşamalarında görev yapmış kayıt ve mastering mühendisi Güven Ersoysal’a emanet edildi.

—Burak Sülünbaz

Yukarı