İstanbul Caz Festivali, 1994 yılından bu yana her yıl temmuz ayında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenleniyor. Cazı, güncel müzik türleri arasında sanatsal yaratının ulaştığı en üst noktalardan biri olarak gören İKSV, yeniliklere açık, kapsayıcı ve erişilebilir yönleriyle bu müziği temel yapı taşı olarak seçerek başlattığı bu festivalle, sadece müzikseverler ile sanatçıları buluşturma amacıyla sınırlı kalmayan, Türkiye'den sanatçıların çalışmalarını ve yeni üretimlerini destekleyen ve bu alanda yeni nesilleri teşvik eden geniş çerçeveli bir etkinliğe imza atıyor.
İstanbul’un değişik konser ve etkinlik mekânlarında gerçekleştirilen İstanbul Caz Festivali, keşifler ve klasiklerin yan yana durduğu, Latin Amerika’dan Kuzey Avrupa’ya oldukça geniş bir coğrafyayı kapsayan, kendisini sadece caz müziğiyle sınırlamayıp elektronik müzikle cazın birleştiği değişik çalışmalara; rock, pop, blues, reggae, funk, dünya müziği gibi farklı türlere yer veren çok çeşitli bir seçki sunuyor. Sunduğu çeşitlilikle izleyicilere farklı konser deneyimleri vaat ederken kentin başka bir gözle deneyimlenmesine olanak sağlayan İstanbul Caz Festivali, İstanbul’un tarihi ve doğal dokusu ile kültürel mirasını eşsiz müzik buluşmalarıyla yaşatmayı, kente yeni etkinlik alanları kazandırarak izleyici çeşitliliğini artırmayı amaçlıyor. İstanbul’un uluslararası konser haritasında önemli bir yer edinmesini sağlayan festival, ülkemizde son yıllarda giderek gelişen müzik sektörü ve benzeri festivaller açısından da önemli bir örnek oluşturuyor.
Programında daha önce gerçekleşmemiş, ilk kez festival sayesinde oluşan müzikal ortaklıklara yer veren İstanbul Caz Festivali, Türkiye'den müzisyenlerin dünya sanatçıları ile özel projeler yaratmasına da olanak sağlıyor. Festivalin 2012 yılında İKSV’nin kuruluşunun kırkıncı yılı vesilesiyle özel proje olarak yapımcılığını üstlendiği, Marcus Miller, Okay Temiz, Burhan Öçal, İmer Demirer, Hüsnü Şenlendirici ve Bilal Karaman’ı bir araya getiren “The Istanbul Project” konseri, bu örneklerden biri sayılabilir. Aynı kapsamda “Avrupa Caz Kulübü” ve “Ustalarla Buluşmalar” gibi özel serilerde Türkiye’den ve yurtdışından müzisyenleri bir araya getiren festival, 2003 yılından bu yana düzenlediği “Genç Caz+” konser serisiyle amatör caz müzisyenlerine uluslararası bir caz festivalinde yer alma imkânı sağlıyor; 2021'den beri ise Mehmet Uluğ Fonu'nun desteğiyle genç müzisyenlere ilk profesyonel albüm kayıtlarını armağan ediyor. Festival, 2017 yılında hayata geçirdiği “Vitrin - Türkiye Güncel Müzik Buluşması” serisi ile yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarını müzik sektörünün dünyadan önemli temsilcileriyle buluşturarak onların uluslararası bilinirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. 2002'den bu yana her festivalde Yaşam Boyu Başarı Ödülü sunuluyor.
Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nin yanı sıra Aya İrini Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Esma Sultan Yalısı gibi tarihi mekânlar, kentin dört bir yanındaki parklar ve özel yapıların bahçeleri gibi alışılagelmedik açık alanlar ve Camialtı Tersanesi, Şan Tiyatrosu’nun yıkıntıları, Beykoz Kundura gibi özel mekânlarda gerçekleştirdiği 30’u aşkın konserle festival, her yıl yaklaşık on binlerce izleyiciye ulaşıyor. İstanbul Caz Festivali, Montreux, Umbria, Montreal, Londra gibi dünyanın en prestijli on altı caz festivalinin yer aldığı Uluslararası Caz Festivalleri Birliği IJFO’nun ilk üyelerinden. 1998-2002 yıllarında IJFO’nun başkanlığını da yürüten festival, 2013 yılında UNESCO Uluslararası Caz Günü kutlamaları için İstanbul’un evsahibi olmasına öncülük etti, caz dünyasından elliye yakın uluslararası yıldızı özel bir prodüksiyon ile Aya İrini Müzesi’nin sahnesinde buluşturdu. Festival, 2019'dan beri, müzik endüstrisinde cinsiyet eşitliğini hedefleyen Keychange programının imzacıları arasında yer alıyor.
İstanbul Caz Festivali’nin direktörlüğünü, kurulduğu 1994 yılından 2005’e kadar Görgün Taner üstlendi. 2005’te İKSV Genel Müdürü olan Görgün Taner’den bu görevi Pelin Opcin devraldı. 2005-2018 arasında yürüttüğü festival direktörlüğünün ardından Opcin, Londra Caz Festivali’ni düzenleyen Serious’ın programlama direktörlüğünü yapmak üzere Londra’ya taşındı. O günden bu yana İstanbul Caz Festivali, çalışmalarını Harun İzer’in direktörlüğünde sürdürüyor.
Bugüne kadar İstanbul Caz Festivali’nde yer alan isimlerden bazıları:
- ERIC CLAPTON
- NICK CAVE & THE BAD SEEDS
- PAUL SIMON
- TORI AMOS
- NORAH JONES
- ROBERT PLANT
- LOU REED
- ANTONY & THE JOHNSONS
- JOAN BAEZ
- BENJAMINE CLEMENTINE
- TONY BENNETT
- DIANA KRALL
- HERBIE HANCOCK
- KEITH JARRETT
- MELODY GARDOT
- JOOLS HOLLAND
- BOBBY MCFERRIN
- JAN GARBAREK
- MARCUS MILLER
- JAMIE CULLUM
- KAMASI WASHINGTON
- STING
- ALICIA KEYS
- GRACE JONES
- JOHN LEGEND
- SEAL
- BJÖRK
- MASSIVE ATTACK
- BRYAN FERRY
- HUGH LAURIE
- ERYKAH BADU
Uluslararası Caz Günü
Thelonious Monk Caz Enstitüsü işbirliğiyle gelişen Uluslararası Caz Günü, UNESCO İyi Niyet Elçisi Herbie Hancock’un girişimiyle, cazın dünya çapında kültürlerarası diyalog ve anlayışı artırmakta oynadığı eşsiz rolü vurgulamak ve teşvik etmek amacıyla UNESCO üyesi ülkeler tarafından benimsendi. Her yıl 30 Nisan’da gerçekleştirilen Uluslararası Caz Günü, dünyanın dört bir yanından insanları caz müziğini kutlamak, bu müziğin kökenleri hakkında bilgilendirmek ve farklılıkları aşan bir iletişim biçimi olarak sahip olduğu önemli rolü vurgulamak amacıyla bir araya getiriyor. 2013 yılında TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Caz Günü’nün yerel ortaklığını İstanbul Caz Festivali üstlendi.
Uluslararası Caz Günü kapsamında 30 Nisan 2013 tarihinde Aya İrini Müzesi’nde bir gala konseri gerçekleştirildi. Müzik direktörlüğünü John Beasley’nin üstlendiği bu çok özel konserde başta dünyaca ünlü piyanist ve UNESCO İyi Niyet Elçisi Herbie Hancock olmak üzere Wayne Shorter, Diane Reeves, Marcus Miller, Al Jarreau, Joss Stone, Terri Lyne Carrington, Hugh Masekela ve dünyaca ünlü birçok müzisyen sahneye çıktı.