DEĞERLİ İŞBİRLİĞİYLE

Gece Gezmesi Konserleri

{{item.headline}}

> DETAYLI BİLGİ

Arlo Park’ın şiirsel dilinden kendi hikâyelerimizi dinliyoruz.

Bu yüzyılın kaygılarıyla baş etmeye çalışırken, Arlo Parks “Hope” şarkısında yumuşacık sesiyle “düşündüğün gibi yalnız değilsin” dediğinde buna inanmamak oldukça güç. Sesinde, sözlerinde, kendi hâlindeliğinde insanı bir ev bulduğuna ikna eden bir samimiyet var. Oysa başka bir şarkısı ”I’m sorry”de, “onaylanmaya ihtiyaç duyacağımdan korkuyorum” derken anlaşılıyor ki o da kendi evini arıyor. Bu bazen şarkıları, şiirleri, bazen bir dost, bir sevgili, bazen de yeni bir şehir oluyor fakat arayışı ve mücadelesi hiç bitmiyor.

Nitekim 2021’de çıkardığı, aynı zamanda Mercury ödüllü ve Grammy adayı, Collapsed in Sunbeams albümünde kendini arıyor, bu yolculukta ona ağırlıklı olarak R&B, soul ve indie eşlik ediyordu. “Eugene”, “Black Dog”, “Caroline” şarkılarıyla hikâyeler anlatıyor, iyi bir gözlemci olmanın hakkını veriyordu. İlk albümünden sonra The Guardian “büyük bir yeteneğin doğuşu”nu müjdeledi, yüzlerce konser verdiği bir dünya turuna çıktı ve Harry Styles, Lorde ve Florence + the Machine ile aynı sahneyi paylaştı. Bu sırada üretiminin de temeli olan arayış hâli kendiyle bir mücadeleye dönüştü. 2023’teki son albümü My Soft Machine ile hem alternatif pop’a kaydı hem de keder, türbülans, iyileşme ve mekânsızlıktan bahsetti. “Daha fazla insanı zarar görmekten koruyamadığım için suçluluk duyuyorum” diyordu ya da “biriyle birlikte olmak beni hep kullanılmış hissettirdi.” Anlaşılan oydu ki, Arlo Parks da herkes gibi “sadece bir insan”dı. Art arda konser verdiği bir buçuk yılın sonunda dinleyicilerine de bunu hatırlatmaktan, telefonunu kapatıp ortadan kaybolmaktan çekinmedi. Melankoliye doğru çekildiğinde dengesini bulmak için arabaya atlayıp saatlerce şehri turladı, kendini yeşil düzlüklere atıp uzun yürüyüşler yaptı, yeni insanlarla tanıştı. Doğup büyüdüğü İngiltere’yi terk edip Los Angeles’a taşındı. Daha çok kendini dinlemeyi ve yavaşlamayı öğrendi. Arayışı ve sonrasında verdiği mücadele birçoğumuzunkiyle çok benzerdi.

Arlo Parks tutkulu bir şair ve iyi bir hikâye anlatıcısı. Her gün birçok evin kapısından giriyor, şarkıları binlerce kez dinleniyor. Ona kulak verirken sanki bir yandan mahremine ortak olmaktan huzursuzlanıyor bir yandan da kendimize bir yoldaş bulduğumuza seviniyoruz. Biz de onun gibi “birden fazla hayat yaşamış gibi” hissediyoruz. Fakat o bununla daha da çiçekleniyor, anlatmak için daha da cesaretleniyor. Ondan dinleyeceğimiz daha çok hikâye var.

Bu yaz 31. İstanbul Caz Festivali’nde puslu fotoğraflar, son durağı belirsiz yolculuklar, kararında melankoliler, güneşin beklendiği heyecanlı sabahların köşelerine birer Arlo Parks şarkısı iliştireceğiz.

Kapı açılışı: 19.30

Bu etkinlikte 7 yaş sınırı uygulanacaktır. 18 yaşından küçük izleyiciler etkinliğe reşit bir izleyicinin refakatinde katılabilir.

Vestiyer hizmeti sunulmamaktadır. Yanınızda el çantasından büyük çanta bulundurmamanızı önemle rica ederiz. Bavul ve büyük sırt çantaları mekâna kabul edilmeyecektir.

Otopark bulunmamaktadır.

Etkinlik ayakta izlenecektir.

Engelli erişimine uygun değildir. Engelli izleyicilerimize konser alanına kadar eşlik edebilmemiz için bilet@iksv.org adresine adınızı, soyadınızı ve katılacağınız konser veya konserleri belirten bir e-posta göndermenizi rica ederiz.

Arlo Parks
@Tiny Desk 2023