Profesyonel müzik hayatına 1961 yılında başlayan ve 55 yıllık müzik kariyerini hâlâ aktif olarak devam ettiren Ergüven Başaran, ülkemizin caz ve hafif müzik tarihinin arka planında önemli bir yer tutuyor.
Ajda Pekkan, Nil Burak, Nazan Şoray gibi 1970’lerin pop divalarının vazgeçilmez saksafoncusu olmasının yanı sıra dönemin ünlü aranjörü Osman İşmen’le de çalışan Ergüven Başaran, müziğe Tevfik Çelen ve Salih Durutaş’tan klarinet, Celal Bozsay’dan alto saksafon, Şerif Yüzbaşıoğlu’ndan armoni dersleri alarak başladı.
1963 yılında Kadri Ünalan Orkestrası’nda çalmaya başlayan Başaran, sonrasında batı müziğinin ülkemizde yer etmesinde büyük payı olan Çetin İnöntepe, Selim Özer, Aydemir Mete, Mete Duruman ve Süheyl Denizci orkestralarının saksafoncusu olarak Türkiye’nin dört bir yanında en saygın kulüplerde konserler verdi.
1974 yılında hayatının dönüm noktası olacak bir karar vermek durumunda kaldı. Emin Fındıkoğlu’yla İsveç’e gitme şansını yakalamıştı; ancak tam da o sırada İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Orkestrası’nın bir imtihan yapacağı ve orkestraya bir saksafoncu alacağını duydu. Yurtdışında bilinmeze doğru bir maceraya atılmak yerine imtihana girmeye karar verdi ve sonuçta sadece bir kişinin seçileceği sınavda tüm jüri üyelerinden tam puan alarak birinci oldu.
1975 yılında TRT tarafından kurulan Eurovision Orkestrası’nda yıllarca görev aldı. Bu arada Ümit Aksu idaresinde TRT Radyo ve Caz Orkestrası’nda çalmaya başladı.
1976 yılında Uluslararası 1. Müzik Festivali’nde sahneye çıkan 69 kişilik orkestrada yer aldı. Burada Arif Mardin ile tanıştı. Arif Mardin bu karşılaşmada Başaran’a şaşkınlık ve hayranlıkla yaklaşarak, “bariton saksafonu tam bir Afro-Amerikalı gibi üflüyorsun,” dedi ve sanatçıyı övgü dolu sözlerle cesaretlendirdi.
1982 yılında Süheyl Denizci’nin kurduğu TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’nda görev almaya başladı ve orkestradaki görevinden 2002 yılında ayrıldı. 1993 yılında Türkiye Polonya Karma Caz Orkestrası’nda İmer Demirer ve Neşet Ruacan gibi isimlerle yer aldı. 1980-1999 arası İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’na misafir sanatçı olarak dahil oldu. 2003 yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden gelen teklifi kabul etti ve Kiss Me Kate ile West Side Story müzikallerinde çaldı.
Türkiye’de ilk defa dört saksafoncunun bir araya geldiği İstanbul Saksafon Dörtlüsü’nü kurdu. İstanbul Caz Festivali kapsamında yapılan Caz Vapuru, Tünel Şenliği gibi etkinliklerde İstanbul Saksafon Dörtlüsü ve son projesi Swing UNLTD ile sahne aldı.
2013 yılında kurduğu Swing UNLTD ile Ergüven Başaran hâlâ faal olarak müzik hayatına devam ediyor ve birçok yerde konser veriyor. Swing UNLTD’da saksafonda Ergüven Başaran, trompette Şenova Ülker, trombonda Nejat Dayıoğlu, piyanoda Elvan Aracı, kontrbasta Nezih Yeşilnil ve davulda Veysel Çadır var.
23. İstanbul Caz Festivali kapsamında 11 Temmuz akşamı Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde düzenlenecek Ödül Gecesi’nde sanatçıya Yaşam Boyu Başarı Ödülü takdim edilecek. Sonrasında ise Ergüven Başaran son projesi Swing UNLTD ile sahnede swing klasiklerine yeniden hayat verecek.