1941 yılında İstanbul'da doğdu. İlk şarkılarını 4 yaşında söylemeye başladı. 1948’de Taksim Aydın Okulu’na girdi. İkinci sınıfta mandolin çalmaya başladı, sınıf korosuna dahil oldu. İki yıl sonra babası ona bir akordeon aldı, Belaruslu bir hocadan akordeon dersleri almaya başladı. Ortaokula Saint Michel Fransız Lisesi’nde devam etti, lisede sınıf arkadaşlarına akordeon çalıp şarkı söyleyerek küçük konserler verdi. Çalıp söylediği şarkılar çoğunlukla o dönemin popüler Avrupa müziğiydi. Bu şarkılar arasında Nat King Cole, Charles Aznavour, Dario Moreno’nun sükseleri ve o günlerin sevilen İtalyanca parçaları bulunuyordu.
1957’de Atlas Sineması’nda gösterilen “Rock Around The Clock” filmi, Hayati ve İstanbullu pek çok genç müzisyenin müzik anlayışını değiştirdi. Julie London’dan “Cry Me A River”, The Platters’dan “The Great Pretender” gibi performanslarla bezeli filmin şarkılarını Hayati, hemen öğrenip söylemeye başladı.
Aynı yıl Hayati, Caddebostan Gazinosu’nda bir şarkı müsabakasına katıldı ve ikinci oldu. Yine o sıralarda bir vesileyle kontrbasçı Ali Nomer ve gitarcı Cem Bumin’le tanışıp birlikte bir kuartet kurdu. Kuartet ilk çalışmalarını Maçka Tenis Kulübü’nde yaptı, daha sonra Maçka “Taşlık” Restoranı’nda cumartesi öğleden sonraları çay saatlerinde çaldılar. Hayati Kafe bu dönemde piyano da çalmaya başladı.
Hayati 1956 yılında Robert Kolej’in lise kısmına başladı, aynı zamanda İstanbul’daki Amerikan askerlerinin Emirgan’daki NCO Kulübü’nde haftada iki kere sahneye çıkmaya başladı. O yıllarda daha çok Amerikan pop müziği dinliyor; Paul Anka, Nat King Cole, Dean Martin gibi şarkıcıları takip ediyordu. Dizzy Gillespie’yi o yıl İstanbul Saray Sineması’nda dinlemiş ve tesiri altında kalmıştı. Çocukluk arkadaşı Emin Fındıkoğlu’yla birlikte caz dünyasını araştırmaya başlamaları da bu döneme denk düşer.
1960’ta Robert Kolej’de bir konserde İlham Gencer’in bateristi Turhan Eteke’yle tanıştı. O yılın yazında Eteke’nin tavsiyesiyle Nejat Cendeli Orkestrası’nda vokalist oldu ve Yeşilyurt Mini Kulüp’te sahneye çıktı. İsmini Zekai Apaydın Orkestrası olarak değiştiren orkestrayla birlikte kış aylarında Taksim Belediye Gazinosu’nda çalıştı, Reşat Gece Kulübü’nde şovlar yaptı. Aynı zamanda davulda Turhan Eteke ve basta Targan Unutmaz’ın yer aldığı Nejat Cendeli Triosu ile iki haftada bir İstanbul Radyosu’nda yarım saatlik bir caz programı yapıyordu.
1961’de plağa doldurduğu ilk şarkısı “Segretamente”, Türkiye’de “top ten” listesine girdi. 1961 yazında İsmet Sıral Orkestrası’na Turhan Eteke ile beraber “transfer” olup “Hilton Roof Bar”da çalmaya başladı. İsmet Sıral Orkestrası 1962 Mayıs’ında İsveç’e üç aylık bir turne teklifiyle gitti ve orada ilgiyle karşılanmaları üzerine kalma kararı aldı. Orkestra iki yılın ardından İstanbul’a döndü, fakat Hayati orkestradan ayrılarak İsveç’te yaşamaya devam etti.
Hayati, 1964 yılının nisan ayında İsveç’te tanınmış bir saksafon ve caz müzisyeni olan Carl-Henrik Norin’in orkestrasında vokalist oldu. Norin, Hayati’nin hayatında önemli bir hoca olarak yerini aldı. 1965’te Hayati ilk İsveççe plağını doldurdu. Şarkısı, “When You Wish Upon A Star” idi. 1966’da İsveççe “Fall In Love” şarkısını plakta yayımladı, onu 1967’te Bobby Darin’in “Things” parçasının İsveççesi takip etti. Plak, 13 hafta boyunca İsveç Top Ten listesinde yerini korudu. Hayati, İsveçlilerin çok iyi tanıdığı bir sanatçı olmuştu.
Televizyon çalışmaları, şovları ve İskandinavya’da turneler arka arkaya gelmeye başladı. Hayati artık repertuvarını değiştirip çoğunlukla “The American Songbook” denilen büyük müzik hazinesinden parçalar söylemeye başladı. Big Band eşliğinde televizyon, radyo ve konserlerde şarkı söyledi.
1973’te “Ha det så kul!” LP’sini doldurdu. 1974-79 yılları arasında Stockholm’de Hayati’s Kafe adlı bir gece kulübünü idare etti. Kulüpte çoğunlukla pop ve caza yakın müzikler çalan Stockholm orkestraları sahneye çıkıyordu. Hayati Kafe de onlara zaman zaman iştirak etti. 1975-1991 arasında Hayati, 3 LP ve 4 tekli doldurdu. 30-40 değişik televizyon programına katıldı.
1991-94 yıllarında Hamburg Radyosu’nun NDR Big Band’iyle, Amsterdam Radyosu’nun büyük orkestrası Metropol Orchestra’yla, Berlin’in yeni radyosunun RIAS Big Band’iyle prodüksiyonlar yaptı ve konserlerinde sahneye çıktı. 1994’te NDR Big Band ve Metropole Orchestra’yla “The Crooner” CD’sini kaydetti.
2000’de “For All We Know” CD’sini küçük grup eşliğinde yaptı. 2007’de piyanist Jan Lundgren eşliğinde “The Copenhagen Session” CD’sini, 2010’da İsveçli bestekar Jan Sigurd’un besteleriyle “För Värmens Skull” CD’sini doldurdu.
Hayati, uzun yılların ardından 2013’te Türkiye’de, Selçuk-Bilgeler’de tekrar sahneye çıktı. Uzun zamandır İsveç’in dışında Paris’te, Hamburg’ta, Berlin’de konserler veriyor. 2015’te uluslararası caz günü için Nardis Jazz Club’a davet edildi; 2016’da “What Are You Doing The Rest Of Your Life” albümü yayımlandı. 2019’da Ankara Caz Festivali’nde Sibel Köse ile düet yaptı. Halen her yıl İsveçli piyano yıldızlarından Monica Dominique ve Jan Lundgren eşliğinde konserler veriyor, Stockholm’de yaşıyor.
